Yeni Dünya
Mevsim mart baslariydi. Karlar erimis, köyün yollari, bazi çukur ve gün görmez yerlerde, pis kokulu bir çamur yigini haline gelmisti. Dört yana kosusan tavuklarla çocuklarin saçtigi çamur, efendilerin ütülü külotlarina siçramis ve yüzlerini burusturmustu. Tekrar dügün evine döndüler, simdi bosalmis olan yari karanlik odada oturup köylerimizin medenilesmesi çarelerini bulmaya basladilar. Fakat on dakikadan fazla bu mevzuda duramadilar, sehir dedikodularina, maas, ücret, barem meselelerine geçtiler ve biraz sonra da uyuyuverdiler.
Deli Emine aksama dogru, yüzü keyifli bir gülüsle parlayarak köye geldi. Iste onun kiymeti böyle eninde sonunda anlasilir ve söhretine kapilip -Yeni Dünya-yi çagiranlar, nihayet ona muhtaç olurlardi. Arkasinda bir sürü merakli ile beraber odaya girince, evvela oturanlarin kibar kibar ellerini sikti, bir kösede kendisine hiç saklanmadan düsmanca bakan -Yeni Dünya-ya tepeden bir -boncur- firlatti, sonra bir kenara oturarak acele hareketlerle oyuna hazirlanmaya basladi.
abahattin Ali, 25 Şubat 1907 yılında Bulgaristan Gümülcine'de doğdu. Babası Selahattin Ali piyade yüzbaşıydı. Annesi ev hanımıydı. Sabahattin Ali, babasının mesleği icabı birçok yer görmüş, çok seyahat etmiştir. Anadolu'nun çeşitli illerinde eğitimini tamamlamıştır. Sabahattin Ali'nin hayatında annesinin büyük bir rolü vardır. Annesi psikolojik sorunlar yaşayan bir kadındır. 3 kere intihar girişiminde bulunmuştur. Sık sık depresyona girip hastanede tedavi edilmiştir. Hatta Sabahattin Ali, babası Selahattin Ali Bey'in kalp krizi geçirip vefat etmesinin sorumlusu olarak annesinin bitmek bilmeyen rahatsızlıklarını sebep olarak görmüştür.
1927'de Öğretmen okulunu bitirdi ve Yozgat Cumhuriyet Okulu'nda öğretmen oldu. Sabahattin Ali'nin öğretmenlik yaptığı yıllarda Cumhuriyet yeni kurulmuştu. Atatürk, ülkeyi kalkındırmak için eğitimde atılımlar yapıyordu. Yetenekli gençleri yurt dışına göndererek eğitim almalarını sağlıyorlardı. Yurt dışında çeşitli dallarda eğitim gören gençler, eğitimleri bittikten sonra yurda dönüyor ve kendilerini iyi yetişmiş nesiller yaratmak için ülkeye adıyorlardı. Sabahattin Ali de bu gençlerden biriydi. Eğitim Bakanlığı'nın açtığı sınavı kazanarak, dil eğitimi almak için Almanya'ya gitti. Orada çok iyi Almanca öğrendi. Hatta o kadar iyiydi ki, Türkiye'ye döndüğünde Almanca öğretmeni olarak göreve başladı. Sabahattin Ali, Almanya'ya gitmeden önce milliyetçi bir görüşe sahipken, Almanya'dan döndükten sonra siyasi görüşü tamamen değişmiştir. Komünist bir görüşe kaymıştır.
Almanya'da eğitimdeyken, orada yaşadıklarını "Kürk Mantolu Madonna" kitabında bize o kadar güzel anlatır ki, gerçekle kurgu birbirine girer. Kürk Mantolu Madonna'yı bu gözle okumak lazım. Çünkü romandaki Raif Efendi'nin bir yanı Sabahattin Ali'nin ta kendisidir! Maria Puder isimli roman kahramanı, aslında Sabahattin Ali'nin Almanya'da tanışıp âşık olduğu kadındır. Orada yaşayıp gördüğü şeyleri Kürk Mantolu Madonna isimli eserinde bize roman tadında anlatır.
Sabahattin Ali, sadece Kürk Mantolu Madonna'dan ibaret bir yazar değildir. Kuyucaklı Yusuf, İçimizdeki Şeytan, Değirmen, Kağnı, Ses, Sırça Köşk ve Yeni Dünya'dır. Sabahattin Ali, bazı çeviriler de yapmıştır. Antigone, Fontamara, Minna Von Barnhelm bunlardan bazılarıdır. Ayrıca Sabahattin Ali'nin yazdığı şiirlerden bazıları bestelenmiştir. Dilimizden düşürmediğimiz şarkılardan, Aldırma Gönül, Leylim Ley, Dağlar Dağlar, Ben Yine Sana Vurgunum, Göklerde Kartal Gibiydim onun şiirleridir.
Versandkostenfreie Lieferung! (eBook-Download)
Als Sofort-Download verfügbar
- Artikel-Nr.: SW9786257120524110164
- Artikelnummer SW9786257120524110164
-
Autor
Sabahattin Ali, Sabahattin Ali
- Wasserzeichen ja
- Verlag E-Kitap Projesi & Cheapest Books
- Seitenzahl 200
- Veröffentlichung 18.12.2023
- ISBN 9786257120524